stat merdivenlerinde cehennem koşusu

aslında bugün hafif bir bouldering yapacaktık ama mekan gittiğimizin 5.dakikasında katalitiğin tüpü bitti; hava koşulları da ankara ayazında boldıra pek müsait değil malum; ben de rotayı odtü kampüsüne çevirdim...

amacım biraz kardiyo ama çokça dizlerimi güçlendirme çalışması yapmaktı, zaten dizimdeki sakatlıktan ötürü dr. elektronun da verdiği nasihatlerle her antrenman sonunda 2-3 set squat yapmaya çalışıyorum. arada da merdiven koşusu iyi oluyor. 

takribi 2  derecelik sıcaklıkta saha çevresindeki pistte bir 10 dk kadar ısınma koşusu yaptıktan sonra stat merdivenlerinde cehennem antrenmanına başladım. odtü stadyumu tribünlerinde 8 adet farklı uzunluklarda merdiven var. soldaki kısadan başlayıp ortaya doğru uzunluklar artıp sonra gene sağ kenara doğru düşüyor. basamak sayılarını bilemiyorum ama ortadaki en uzunda baya bir basamak var...

benim cehennem serisi  soldan başlayarak hepsini deparla 2 set çıkmaktan müteşekkil. o soğukta bile kan ter içinde kaldım. yalnız stat merdivenlerindeki tek zorluk keşke atletik olsa; bir yandan koşup bir yandan da merdivenlerdeki kırık cam şişelerine dikkat etmek gerekiyor çünkü bazı kendini bilmez odtü öğrencileri burada içki içip şişesini de merdivenlerde parçalamayı marifet sanıyor. ulan içkiyi içtin, şişesini niye kırıyorsun? sonra gariban temizlik görevlileri temizliyor o kırıkları oradan; bu nasıl bir zihniyet? koşarken kayıp bunların üzerine düşmek ise umarım hiçkimsenin başına gelmez...

ama andım var; eğer bir gün denk gelirsem o şişeleri münasip yerlere geri takıcam...

neyse; stat turunu bitirdikten sonra bir de spor salonundaki kısa tribünlerde tek ve çift diz zıplayarak çıkma serisi yaptım; 4 set çift diz; 2şer set de sağ ve sol diz için; gerdirmeyle bitirdim.

ben salondayken odtü jonglörlük topluluğu mu ne antrenman yapıyordu; top çeviren mi dersin, labut atan mı dersin sirk yeri gibiydi ortalık mübarek...