30 agustos zafer bayramı ve antreman planlama

öncelikle tüm rock n roll severlerin ve yurttaşların zafer bayramını kutlayalım.  gun gelecek bu gunleri arayacagız ....
neyse işimiz politika değil. antremanlarımızıı planladık. zaten neyın ne oldugunu bilen yok. herşey hipotez herşey teorisi . raflar antreman teorileri ile dolu.  bu kitaplar seyircinin bol oldugu , taraftarın ve sponsorların oldugu populer branlar ile ilgili çogunlukla. atletizim, futbol, basketbol, yüzme vsvs. ben bunların hepsine saygı duymakla beraber kimi açıdan spor tırmanış teorisinin eşsiz olduguna inanıyorum. yıllardır yaptıgım gözlem ve denemelerin sonucu bu.

periyodizasyon asıl olarak antremanların şeklini ve yuklenmesini ( : şiddetti , süresi ve dinlenme surelerini değiştirerek bir ana döngü içinde mümkün olan en cok gelişmeyi saglamayı amaçlar.) ilk olarrak rus atletler tarafındna kullanılmıştır. ancak teori olarak adlandırılması batıda olur.  tırmanışta periyodiasyon (bence gayet iyi blinip uygulanan ancak) tam olarak acıklanmayan ve kitlelerce bilinmeyen bir antite oluşturur.
 8a ve planetmountain gibi siteleri uzun soluklu incelersek genellikle kiş aylarında tımanıcıların boldere yogunlaştıgını bahar ve yaz başı gibi spor rota başarılarını sergilediklerini görebilirsiniz. buna dikkat etmemişseniz onların belli bir programı kullandıklarınıda fark edemezsiniz. 1980 lere gittigimizde bu yılların son döneminde güllich ve arkadaşlarının bugun için bile pek bilinmeyen kampus calışmalarını kayıtladıklarını görebilriiz.  bir başka deyişle şu an için spor tırmanışta en az 30 yıl gerideyiz. çok çalışırsak 30 35 yııl sonra dunya şampiyonumuz olur. buda iki üç dönem antreör demek. vay vay vaaay...

hafta sonu spor tırmanış şampıyonasına yetkililerin ve sporcuların gösterdigi ilgiye bakacak olursak bu sureyi 50 yıla cıkarsak da olur......

Konuya dönecek olursam antremanımızı değişik dönemlerde değişik yuklenme ve dinlenmeler olusturacak şekilde düzenledik. 3 e 1 interval ile ilk önce 10 saniyelik dinlenmeler sonra 20 ve 30 saniyelik dinlenmeler ile konuya girizgah yapacagız.

ilk iki hafta 30 saniye tırmanış ( ortalama 7hamle) ve 10 saniye dinlenme ile 8 set ve bunun gibi 3 birim ile başladık. hamle şiddeti orta. giderek hamle sayısını arttırarak sonuçta 60 hamle 6 dakika performansına ulaşmaya çalışacagız. 

bugunki ilk set on kollarımızda derin bir acı bıraktı. ikinci set görece rahattık, son set ise yorgunlukla tamamlanamayan serilerden oluştu.  Her bir set sonrası oksijen açıgımız oluştu ve bir muddet kalp atışımız istirahatın uzerinde idi.  Setlerin bitimini takiben hepimizin vucudunu ter basması ortak bir faktör idi.

28 agustos YENİ DÖNEM

bugun itibarı ile yeni periodizasyon dönemine girmiş bulunmaktayız.  kuvvette devamlılı kçalıştık. ben 15-16 , tolgahan 12-13, erdemde 12 hamleden oluşan setler ile sırası ile tırmandık. yani bir kişi setini tamamlayınca 30 saniye dinlenerek ikinci ve ucuncu setine girdi. her birimiz 5 er setten oluşan iki birim antreman yaptık. benim set arası dinlenmem yaklaşık 15 dakika oluyordu.  15 hamle yaklaşık yavaş bir tempo ile 1 .5 dakika surmekte. rest ise 30 sanniye olunca 3 e 1 interval gibi bir şey oldu.. bu periodizasyon döneminde haftada iki antremanı kuvvet seviyemii korumaya ayırıyoruz. diger gunler ise kuvvette devamlılık ve gucte devamlılık olacak.

25-26 agustos bolder finalleri

yarısma rotaları ve benim duygu halim gayet iyiysede sonuç olarak bir parça dibi yanmış bir yemek tadı bıraktı. onca çalışma ve antremandan zamandan sonra kendi seviyemizi gerçek anlamda degerlendiremedim. saglık olsun. benim ve arkadaşlarım için iyi bir tecrube oldu. gerçekten desteklerini hissettigim ugur serindağ, krimpullah hocam, conan, atopik power alper, mehmet, ayşe  ve diger arkadaşlara teşekkür ederim

 

.

23 son antreman

ögle sıcagında  erdem ile sanayide buluşup son antremanı yaptık. mkasimal çalışma . ince sslop tutşlarda 52 kg ile durabildim. ancak 72 ile duramadım. biraz daha antreman yapıp bitirdik.

21 agustos salı antremanı yada Dr Hemlock un hikayesi...

Zermatt şehir banliyosunde  temmuz gecelerinden sonra alışılmadık bir sessizlik hakimdİ.  İlk başta farkedilmeyen , sonraları- oda kimi rahatsız kulaklara- tedirginlik veren turden bir sessizlikti bu....  Hani deprem oncesinde olan bunaltıcı sıcaklarınki gibi ...

 jakop un kimselere haber vermeden ortadan kaybolmasının üzerinden 3 ay geçmiş olmasına ragmen, yoklugu agızdaki eksik bir diş gibiydi ve sürekli farkındalık oluşturmaktaydı.  Kilian bile eski neşesini kaybetmişti.... Sean Mccoll un bolder salonuna seyrek olarak ugruyordu ve ugradıgındada oyunları uzaktan bir yerden izlemekle yetiniyordu ki bilenler için bu söz konusu Kilian ise, pek de alışılmadık bir durumdu.

Kilianın aksine o gün otoyol devriyesini bir çeyrek saat erkenden bitiren Adamın in keyfi ise son aylarda epey yerindeyd. jakopun yoklugunda Anna ile ilgilenmesini engleyebilecek kimselerin olmadıgının oda herkes gibi farkındaydı. kendini Anna ile ilgilenme düşüncesine kaptırdıkça  eski bir film müzigini söyledigini ise pek kimse fark etmemişti, zaten yıllardır o filmdeki Dr Hemlock karakterine benzemekle ugraşmaktaydı. kimbilir şimdiki meslegini bile bu yuzden şeçmiş olabilir.
      Mccoll un diger çalışanlarının aksine diz üstü açık sarı elbisesi ile Anna hiçde itici olmadıgı gibi  hayellerini de sürekli meşgul ediyordu.  belki temmuzun alışılmadık sıcaklarıydı veya hayallerinın telaşıydı o gece devriyesini erken bitirme nedeni bunu bilemeyiz elbet ancak emin oldugumuz şey Adamın  80. otoyolun kenarında eski şaşalı gunlerinin soluk hayalleri ile yaşayan avrupanın bu küçük şehrini etkileyen tedirgin edici sessizligi fark edebilecek türde bir adam olmadıgıydı. ona gire kimi insanlar hayatı anlamsızca karmasıklaştırmaktan başka bir işe yaramayan hergellerdi ve adam yolunun üstündeyseler bu tip adamlara nasıl davranılması gerektigini çok iyi bilirdi. lisenin futbol takımdaykende böyle olmuştu otoyol devriyesindeykende böyle... kilian da bu tip bir hergele idi....
   Oysaki çirkin devin yamaçlarından esen fön rüzgarları gibi kadarlerinin üzerine yakıcı bir kabus çökerken herkes gibi belkide herkesden çok evinde olup Miller ını içmeyi isteyecekti..

   jakop hariç hiçkimsenin bilmedigi- ki yakubun şu anda nerede oldugunun bizim için bir anlamı yok-  ise gecenin o vaktinde bambaşka bir yerde ismi bile bilinmeyen bir tehlikenin çoktan yola cıkmış oldugu idi.

eger bir imkanımız olsada zermattan binlerce km uzaklaşabilsek o anda bizde ortadoguya hemen yakın bir anadolu şehrinde tum dükkanların aksine ışıkları gecenin bu saatinde bile yanan bir sanayi salonunu görecektik...

17 agustos yaylada antreman

kısada olsa yayla evinin pervazlarında yaklasık 30 -35 dakikalık maksimal calışmayaptım.
 bu arada araya giren seker bayramı kalori sayımına hiçde katkıda bulunmayacak

15 agustos maksimal ve kampus çalışması

sanayide maksimal çalışmayı özlemişiz. guzel olan tarafı yapmadıgımız bunca zaman cokda gerileme olmadıgını görmek. ankara öncesi kostmlu provalar :)
kısaca antreman özeti: erdem bülent ve ben .
ısınma. maksimal denemeler ince cıtada 21,21,32,52,60 ve 72 kg (eksik de olsa) ince cıtaları yuvarladıgımız için bu yeni rakamlar aslında gayet iyiler.
             ince cıtada tek kol kitlenme
             16 mm de tek kol kitlenme
tek kol barfiks

kampuste incelerde sag ve sol 1-3,1-4,1-5 ve bunların sag sol birleştrilmiş şekilleri. sonra iki turlu şekilleri örnek olarak video

sonrasında 1-3-1 daouble
kalın cıtada 1-4-1 doble..

13 agustos bolder

negatife buyuk tutamaklar ekleyip açık ara zor vucut pozisyonunda hamleler geliştirmeye calıştık. zor rotaların pek çok çeşidi var.  artık tutuş gucu calışmamızın bir geregi yok. bol engram ve değişik koordinasyon hamlelerini geliştirmemiz gerekiyor.  1. saat kaba kaslar ve sert vucut hamleleri 2 .saat ise tırnak koparan krimpler ile geçti. her ikiside agrı verdi diyebilirim. şu anda tuşlara dokunmak bile can yakıcı..   son zamanlarda pek çok değişik yerde pek çok kimse ile antreman yapma fırsatı buldum. bu iyi  geldi. gerçekten gelişmek istiyorsak tek tip antremana tek tip rotaya veya tutuşa bağlanmadan bol bol tırmanmak lazım...

12 agustos bolder

600 km ustune hemen bolder. gececn hafta gibi... rotalar rotalar.. yarışma tüyoları vs .  67.6 kg olmusuum. ne yasık ki bu dönem çok seyahat etmek zorunda kaldım ve kendi mutfagımdan uzaklaşanın bedelini ödemekteyim. bir kaç hafta öncesinde 65 kg iken herşey daha kolaydı...

9 agustos cukurova duvarı

uzun zamnadır hiç bir duvar beni bu denli etkilememeişti. ne marmara nede ted duvarları bunun gibi. hem hacimli hem yuksek. rotalar homojen. tutuşlar iyi devamlılık gerektiriyor. 7 lerde bile onsight veya flashlar kolay değil. 6-7 rota tırmandık. en son denedigim 8+ hariç hepsini yaptım . son mor rotadan da düştüm duvar kapandı. rota aklımda kaldı ....  benim sefilhanemden sonra adana duvarı açıkalan hissi yarattı. agorafobi.. güzel rota ismi olur..

8 agustos bolder

berbattı. 3-4 puan...

6 agustos boldering

bolder... iyiydi

5 agustos bolder

boldering

2 agustos bolder

boldering....

31 temmuz çift antreman

öglen  düzelttigimiz kampus cıtalarını takıp kısa bir antreman yaptık. akşam ise uzzunnn zamandır yapmadıgımız turden 3 saatlık bir antreman. bolder.  ben istanbul tolgahan ise ankaradaki deneyimlerini paylaşarak rotalarda yeni vizyonlar edinmeye çalıştık. yen i engramlar. ancak bir yere kadar o da duvarınızın izin verdigi noktaya kadar rotaları değitirebiliyorsunuzz.. bu akşamki antreman kalie ve sure acısından 10 uzeirden 9 a yakındı. ...