15 Kasım 2011 Salı

15 kasım kuvvette devamlılık.. ve "el hakim"

bu akşam tolgahan ile kombine laktik asit tren biletine baglandık. 18 hamle yaklasık 1.30 1.40 dakikalık setler dinlenme 1.10-15 civarı. adam başı 19 set. tabiki hamleler ilk önce daha zor iken son ssetlerde mantara bağladı. ilk setlerim belki 6 derecelik bir rota iken sonlarıa dogru 5+ civarına inmiştir. yorgunluga karşı hamle esasına dayanan çalışmada tek el yuksek ayak ile yukselme esasına göre çalıştım. gecenin sogugunda antreman sonrasında başımızdan dumanlar çıkıyordu...

diger taraftan artık aladagların yolgeçen hanına döndugunu ve bir zamanların ünlü isimlerinin yanı sıra gelecegın ününün peşinden koşanların yıl sonu ödevleri gibi bizim dagları delik deşik ettiklerini okudum. belkide hiç bir zaman çıkamayacagım dereceler olsada bahsedilen sonuçta benim ülkem benim daglarım. tek vatanım. neden avrupa rüzgarına bu kadar bağlandık. insan en azındna düşlerinde özgür olmak ister, kuralları başkalarının koydugu düşler kimin hayalidir. aladaglarda arkadaşlarını evlerinden kovmaktan beter eden dostum?! yabancılara kapıları sonuna kadar açmış. belkide tek dert kural koyma makamına hakim olmaktı. yeni rotamın adını bu arkadaşıma ithafen koyacagım" el hakim" .
daglar yerine göre eşkiyalara yuva yerine göre başkaldırıya zemin olmuş. halk efsanelerine geçmiş nakış nakış. " ferman padişahınsa daglar bizimdir demiş " dadaloğlu. hakkını daglarda aramış. köroğlu yukseklerde saklanmış. göçerler sürülerini bebelerini daglarda büyütmüş. o göçerler çoktan göçtü. şimdi o sürüler de kalmadı. daglar da bizim değil, benim değil. yabancı gelmiş. belkide duygusal bir tavır sergiledigimin farkındayım. ancak içimde büyüttügüm sevgim çöl sıcagında zar zor kök tutuyor filiz veriyor. umarım ben yanılırım ve aladagların alpin yüzleri anarşık bir tablodan ziyade kurallı ve sistematik biçimde rotalanır. bu dagları bir ömüre sıgdırmak zorunda değiliz. BİZ BİTİRMEK ZORUNDA DEĞİLİZ. açılan rotalar kaç tekrar gördü. kaç türk ekibi bu rotaları tamamladı. biraz hızlı gitmiyormu ? demekten kendimi alamadım.

1 yorum:

onkaplan dedi ki...

vaay, güzel yazı doktor, sosyal mesaj hesabı...