25 Mart 2013 Pazartesi

3 günde 4 arkdaşın 2400 km si....

hatırlayanacagı uzere gecen yazıda yarışma oncesinden haber vermiştim. hafta sonu 2013 milli takım elemelerinin ilk ayagına katılmak üzere sakarya universitesi kampusunde idik.  tolgahan erdem bülent ve ben ortak zaman ve hareket planı optmizasyonu sonucu bu yarışmaya araba ile katılmaya karar vermiştik. Sonuç cuma gunu büyük çogunlugu sert yagış altında katedilen 1200 km lik araba yolculugu oldu.

Yarışmanın nihayetinde ben 6. erdem 24. tolgahan 31 ve bülent ise 33. kişi olarak sıralamada yer bulduk. Alınan sonucu manidar buluyorum. Bununla ilgili yorumlar daha sonra....

Cumartesi erkekler eleme, bayanlar eleme ve erkekler yarıfinal  sıralamaları yapıldı. Pazar ise bayanlar ve erkeklerin final turları ile geçti.  Bayanların katılım sayısı az olunca ( her zamanki gibi) zamandan tasarruf etmek adına onlarda yarıfinal elemesi yapılmadı.

Yarı finallere katılım tahminimden çok oldu. Bir kaç eski dost dısında ( dogan, zorbey,mumin ...) hemen hemen herkes oradaydı. tabi benim yarışmalara ara verdigim 6-7 sene pek çok yeni simayıda eklemiş. ilk gun bismillah deyip elemelere başladık ancak henüz kendimize gelememiş oldugumuzdan dolayı ve rota yüzeylerinin tutamak şekillerinin urfa cardon ekibinin ezberini bozmaasından dolayı pehlivanlların sırtı pek çok kez minder gördü.  uzun süredir yarı magaramsı  bir ortamda tek tip tutamak tek egimde hazırladıgımız için bizim ekibin stili tam anlamı ile " old school" yani taş kafa stiline dönmüş. tabi bunda kuvveti maksimalize etmek adına yapılan 1-2 hamlelik zor tutuşlar ve direk hamle engramlarınında payı var. yani neymiş tek yönü beslenmek bünyeyi bozarmış.... anlamış olduk. gunun sonundaki yarı final sıralamasına ben son pozisyonlarda yani 14. sırada kendime yer bulabilirken , ekipten erdem ve tolgahan yanlış taktik ile yarışmalarının, dikkatsizliklerinin, tecrübesizliklerinin sonucu olarak challenger ın kopan parçaları misali uzay mekigini terk ettiler ve kıl payı yarı finallere gelemediler.  bunuda detaylı inceleyecegiz elbet...

akşam üzeri yapılan 5 rota ise biraz daha ayarlı olup tırmanıcı ekibini tesbih gibi dizdi. bu sefer elimde ne varsa dökmeye, daha atılgan bir stille yarışmaya karar vermiştim. zira finale sadece 6 kişi kalacaktı ve kafamda finalist olabilecek kişiler ise en az 11-12 kadardı. epey zor geçecegi belli idi. ve hataya yer bırakmamam lazımdı .  ancak dikkat etmeme ragmen yinede bazı hatalar yaptım fakat bana fazlaya mal olmadı.
ilk rota sag taraftan ayaksız başlangıçlı sonra bacaya baglıyan bir hat. hata yapmadan top a ulaşınca bir parça rahatladım.
ikinci rota onun hemen solundaki negatif -pozitif-negatif egimden oluşan plakada idi. bu plakanın bendeki etkisi ilginçtir. şimdiye kadar bu plakadaki hiç bir rotayı çıkamadıgımı fark ettim.  şeytanın bacagını kırmaya girdim. ilkinde olmasada ikincide kırdım. artık rahattım.

üçüncü rota ise benim için moral patlaması oluyor.  flash ı patlatıyorum. 4. rotada kimse zona dokunamıyor ..
5 ise zon. 5 de 3 top 4 zon ile finallere 4. sırada çıkınca bir parça rahatladım.

finalde ise yeni uygulamaya gore yarış oldu. yani her bir rotada sırası ile 6 yarışmacı yarıştıktan sonra diger rota denenecekti. 4 rota için 2 şerden 8 dakika inceleme yaptık. yurt dısında yabancı milletlerden de olsa beraber çözümleyebiliyorlar. bizde herkes çözümü aklına yazdı... 4 rotayı gorunce içim rahatladıı. 4 de 4 olabilecek hatlar.  fakat pratik ile teorik farklı .  hantallık yorgunluk ile birleşince ve gucume guvenip yanlış çözümlerde ısrar edince 3 zon ve 6. sıra da kaldım. burak 1. ugur aynı top fazla deneme sayısı ile 2.  övgün ise 2 top ile ( akıllı çözümler :)) 3. sırada ipi göğüsleedi.

7 yıl aradan sonra katıldıgım ilk ciddi yarışmada artık sıralamanın eskiye nazaran daha zor oldugunu , ekmekgin aslanın agzından midesine indigini gördum.  bu arada kendime bir kaç acı recetede yazmayı ihmal etmedim. bakalım önümüzdeki yarışmaya kadar ev ödevimizi yapabilecek miyiz:))

Hiç yorum yok: