8 Mayıs 2014 Perşembe

4 mayıs ALANYA

Wings For Life

Yeni bir konsept. Öncelik le sosyal sorumluluk projesi.  Omurilik hasarlılılar için farkındalık oluşturmayı amaçlıyan. daha tıbbın bu konuda çok işi var. ama sosyal hayatımızıın içinde saglıklı insanlar olarak biz fark etmiyoruz. Bir insanın başına gelebilecek en ağır travma.


   Neyse. cuma gunu öğleden sonra motoruma atlayıp Taşucu -Gazipaşa arasının virajlı yollarını aştım. Oda başlı başına bir keyifti benim için ve eskisi gibi yorulmadıgıımı farkederek alanyaya ulaştım. Önümde ki 48 saati düşündüm.

 Ancak öncesine biraz dönelim. son 10 gunum antreman yapamıyarak geçti. En son antremanımda bir akşam üzeri koşusu olarak çıkıp 2 20 de 24 km koşmuş ve yorulmammıştım bundan dolayı kendime güvenim arttı. Ancak son bir haftayı boşgeçirmiş olmak da düşündürüyordu.

 Sabah erkenden urfadan arkadaşlarımla buluşacak oldugumdan yol yorgunluğuu atabilmek için sevilen 900 ün cabernet savignonları ile biraz vakit geçirdim. sıcak iklimde olgunlaştıkları için sanıyorum burunda yeşil biber kokuları vardı.... uyumuşum...

ısınmak için 13 km belki benim için biraz fazla idi ama jog temposunda olunca cok da yormadı.. günü side de apollo tapınagının kalıntılarında ve evde dinlenerek geçirdim.

  koşu günü halen bir stratejim yok idi.  Erken yakalanmamaya yönelik bir şeyler yapmalıydım sadece. kendimide yormadan. sag kalçamda ısınma koşusunun ilk yarısında oldukça tatsızlaşan bir agrı. ve önümde koşu sonraıs almam gereken virajlı yollar vardı. 1300 da başlayan koşudaki tek stratejim ilk 4-5 km de yüksek pace ile koşmamak sonra elimden geldiğince hızımı korumka önümdeki 4 yokuşu problemsiz atlatmak idi. saatde 10 k temposu ile koşsam arabanın beni tam 1.30 da yakalıyacagını hesap ettim. yani iyi kötü bir hedefim vardı. 15 k koşabilmek. 15. km de araba daha görünürlerde yok idi. yarışın başındna itibaren surekliş tempomu hafif hafif arttırarak belli bir sureden sonra önemdeki herkesi geçebilmeyi başardım. onlar sabit tempo ile koşarken yavaş yavaş adam adam önümdeki grubu eksilttim.  son 3 km mi de en hızlı ortalamam olan 5.10 ile koştum. demekki biraz daha erken ataga kalkabilirmişim. neyse yakalayıcı araba beni geçtiğinde 1.42 dakikadır koşuyordum ve 18 km yi geride bırakmıştım. planımdan daha iyi bir noktadaydım ve bu tempo ile koşuyor olsaydım yarı maratonu 2 00 da koşacaktım. şimdiye kadarki en iyi koşularımdan birini çıkardığım için mutluyum. 15k noktasına 3 km lik jog ile mutluluğumu perçinledim. 36 saat içinde 34 km koşmuştum...

 ne öğrendim. daha hızlı koşabildikçe km leri çok daha hızlı devirebiliyor insan ve sıkılma payı az oluyor. fartlek antremanları şart. yani %94b nabız ile sabit koşarken bir öndeki koşucuya kadar %96-7 nabza cıkıp onunla bir sure koşunca yenidne bir nabzı rahatlatıp bir sonraki koşucu için enerji toplamaya yardım edebilir.  . koşu boyunca %94 ile koşabilmişim. max %101 e çıkartabilmişim. demekki elimden gelenin en iyisini yapmış ve laktat eşiğimde koşmuşum. güç ve kondusyon kazandıkça aynı eşikte ve daha yüksek hızla koşabildikçe daha kolay ve efektif koşmayı ümit ediyorum.

Hiç yorum yok: