28 Mayıs 2014 Çarşamba

27 Mayıs 200 intervalleri

Oldukça yorgun bir şekilde isten çıktım. Hatta antreman yapmamayı da düşündüm. Fakat ara sıra en iyi antremanları bunun gibi zamanlarda çıkardığımı hatırladım. Nevin Yanıt Pistine gittiğimde çoğu sporcu işini bitimişti. Neyse uzatmayayaım. 10 X 200 metre denedim. araları nabızım 120 ye ininceye kadar bekledim.
15 dakika sısınma ,interval yüklemeleri ve 15 dakika soğuma ile bir saat toplamda ter attım. şimdiye kadar yaptığım en iyi antremanlardan birisiydi sanırım. 200 metrede 32 li saniyeleri gördüm. hemde 7. sette. 10. set de fena değildi 33.0 saniye. kendi kişisel derecemi 1.4 saniye ilerletmiş oldum. Sanırım daha iyi de yapabilirim. gun sonunda ise ilk kez pistin tamamen boşluğundan fırsat bilip takozlardan çıkarak bir 100 metre denemem oldu.  ilk ve tek deneme 15.0 saniye. başlangıç için kötü olmasada 400 ü 60 saniyede koşma hedefinin ne kadar zor olduğunu bir kez daha anladım...

23 Mayıs 2014 Cuma

22 mayıs statta interval

400 ,300, 200 400 200 200 metre intervaller. koşma sonrası tükenmişlik. kusma refleksi. hızı koruyamama . hepsi bu antremanda oldu. 400 ü nasıl 60 lı saniyelere çekebilirim şu an için inanın hiç bilmiyorum. 84 saniye bugun. 200 de en iyi 39. her set toplam 5 dakikadan oluşuyor. örneğin 1.5 koşu 3,5 dinlenme gibi. çalış çalış çalış....

uzun koşu denemesi

24 mayısta Afşin Elbistanda somuncu baba ultramaratonu planlanmıştı. Şimdilik 100 km de kendimden emin olmadığımdan yarı ultramaratona kayıt oldum iç çekişmeleri ile. nihai kardeşlerimi de kayıt ettirdim. Urfa cardon team den tolgahan ve erdem. Tolgahan alpinizm dersini almış olduğundan varım dedi, erdem ise istemem yan cebime koy misalı...


Son anda iptal edilene kadar artan gerilim ve merak ile günler geçmekteydi. iptal sonrası ise hem rahatlama hem rahatsızlık. İşte bu rahatsızlık ile 17 mayıs c tesi yollara koyuldum. planım basitti. mersinden yazlığın olduğu susanoğluna kadar koşmak. yaklaşık 70 km. Tabi ilk seferde bunun olmayacağı öngörüsü ile kendime olası senaryolar belirledim. dinlediğim müzik bitebilir ve ben durabilirdim, runtastic programı telefonumun sarjını bitirse dururdum, gücüm biterse duracaktım veya acı çekme sabrım biterse duracaktım.   yada nil araba ile gelip bana yetişince duracaktım vs. bunlar hep olasılıktı ve hepsi olabilirdi.

Hepsi olduda. ilk önce taşıdığım su bitti. yaklaşık 20. kmde. sonra müzik. sonra runtastik telefonunun şarjını emdi bitirdi. sanırım enerjimde bitti bir ara. power jel içtim toparladım. sonra acı çekme sınırım bitti. bu arada bir önceki akşam içtiğim tüm boğmalar gözeneklerimden pişmanlıklarımla beraber cıktı gitti. ben temizlendim. öğlen sıcağında mersinde saat 1300 de koştum yandım. tüm bunların hepsi 4 saat içerisinde oldu. ilk kez 35 km yi geçtim. ilk kez 4 saatten fazla koştum. hatta nil bana yetiştiğinde artık acıları geride bırakmış ve ağırda olsa koşma temposu tutturmuştum bile...

8 Mayıs 2014 Perşembe

Temel ölçümler ve Periyodizasyona hazırlık




Atletizm in olmazsa olmazı doğru antreman yuklenmesini sağlayabilmek. Bunun içinde 100-200-400-800-1000-1500-3000-5000 metre gibi mesafelerdeki verilere ihtiyaç var.



  Sevgili kardeşim izzet ile mersinin kaymak pistinde (Nevin Yanıt) pistinde sonraki antremanlarda kullanmak için-ve de yüklenme dönemleri sonrasında
gelişmemizi inceliyebilmek için ölçümler aldık. Tabi Alanya wings for life  koşusundan geleli iki gün olmuştu ve bacaklarım beklediğim gibi tepkisizdi.



  Neyse uzatmıyayım. Şimdiye kadar 1 k ölçümümde 4 dakikanın altına inememiştim. halende öyle oldu.
 5K 25:16( minimal iniş aşağı???)
 3k  14: 07 (eski bir ölçüm olmasına rağmen buraya yazıyorum )
1K  4:10
400 m   1:27
200 m   34.4

  Daha fazla patlayıcı efor ortaya koymak istemediğimden antremanı bu noktada kestik. ama neler fark ettim: 400 ün her 100 ü eşit koştuğumu. son 100 de çok çok zorlandığımı. ve iyi bir gunde 1 k yı 4 ün altında rahatlıkla koşabileceğimi fark ettim.

izzet ise babayiğit cüssesine rağmen hiç fena koşmayarak 200 36.6 400 ü ise 250. metreden sonraki duvar etkisi ile 1:41 de koştu.

4 mayıs ALANYA

Wings For Life

Yeni bir konsept. Öncelik le sosyal sorumluluk projesi.  Omurilik hasarlılılar için farkındalık oluşturmayı amaçlıyan. daha tıbbın bu konuda çok işi var. ama sosyal hayatımızıın içinde saglıklı insanlar olarak biz fark etmiyoruz. Bir insanın başına gelebilecek en ağır travma.


   Neyse. cuma gunu öğleden sonra motoruma atlayıp Taşucu -Gazipaşa arasının virajlı yollarını aştım. Oda başlı başına bir keyifti benim için ve eskisi gibi yorulmadıgıımı farkederek alanyaya ulaştım. Önümde ki 48 saati düşündüm.

 Ancak öncesine biraz dönelim. son 10 gunum antreman yapamıyarak geçti. En son antremanımda bir akşam üzeri koşusu olarak çıkıp 2 20 de 24 km koşmuş ve yorulmammıştım bundan dolayı kendime güvenim arttı. Ancak son bir haftayı boşgeçirmiş olmak da düşündürüyordu.

 Sabah erkenden urfadan arkadaşlarımla buluşacak oldugumdan yol yorgunluğuu atabilmek için sevilen 900 ün cabernet savignonları ile biraz vakit geçirdim. sıcak iklimde olgunlaştıkları için sanıyorum burunda yeşil biber kokuları vardı.... uyumuşum...

ısınmak için 13 km belki benim için biraz fazla idi ama jog temposunda olunca cok da yormadı.. günü side de apollo tapınagının kalıntılarında ve evde dinlenerek geçirdim.

  koşu günü halen bir stratejim yok idi.  Erken yakalanmamaya yönelik bir şeyler yapmalıydım sadece. kendimide yormadan. sag kalçamda ısınma koşusunun ilk yarısında oldukça tatsızlaşan bir agrı. ve önümde koşu sonraıs almam gereken virajlı yollar vardı. 1300 da başlayan koşudaki tek stratejim ilk 4-5 km de yüksek pace ile koşmamak sonra elimden geldiğince hızımı korumka önümdeki 4 yokuşu problemsiz atlatmak idi. saatde 10 k temposu ile koşsam arabanın beni tam 1.30 da yakalıyacagını hesap ettim. yani iyi kötü bir hedefim vardı. 15 k koşabilmek. 15. km de araba daha görünürlerde yok idi. yarışın başındna itibaren surekliş tempomu hafif hafif arttırarak belli bir sureden sonra önemdeki herkesi geçebilmeyi başardım. onlar sabit tempo ile koşarken yavaş yavaş adam adam önümdeki grubu eksilttim.  son 3 km mi de en hızlı ortalamam olan 5.10 ile koştum. demekki biraz daha erken ataga kalkabilirmişim. neyse yakalayıcı araba beni geçtiğinde 1.42 dakikadır koşuyordum ve 18 km yi geride bırakmıştım. planımdan daha iyi bir noktadaydım ve bu tempo ile koşuyor olsaydım yarı maratonu 2 00 da koşacaktım. şimdiye kadarki en iyi koşularımdan birini çıkardığım için mutluyum. 15k noktasına 3 km lik jog ile mutluluğumu perçinledim. 36 saat içinde 34 km koşmuştum...

 ne öğrendim. daha hızlı koşabildikçe km leri çok daha hızlı devirebiliyor insan ve sıkılma payı az oluyor. fartlek antremanları şart. yani %94b nabız ile sabit koşarken bir öndeki koşucuya kadar %96-7 nabza cıkıp onunla bir sure koşunca yenidne bir nabzı rahatlatıp bir sonraki koşucu için enerji toplamaya yardım edebilir.  . koşu boyunca %94 ile koşabilmişim. max %101 e çıkartabilmişim. demekki elimden gelenin en iyisini yapmış ve laktat eşiğimde koşmuşum. güç ve kondusyon kazandıkça aynı eşikte ve daha yüksek hızla koşabildikçe daha kolay ve efektif koşmayı ümit ediyorum.